Bilgi Nedir?
Bilgi sözcüğünün Güncel Türkçe Sözlük’teki (TDK, t.y.) tanımları kısaca özetlenirse bilginin; akıl, zekâ, öğrenme, gözlem ve araştırma gibi yollarla elde edilen düşünce, ilke, olgu veya gerçeğe denildiği söylenebilir. Barutçugil (2002: 58-59) bilgiyi, öğrenme ve deneyim yoluyla kazanılan enformasyon olarak tanımlarken, bileşenlerinin de deneyim, yargı, değer, inanç ve sezgi olarak belirtmiştir. Oxford sözlüğünde ise bilgi; tecrübe, gözlem, çalışma ve eğitim yoluyla kazanılan bir anlayış olarak açıklanmaktadır. Her türlü yeniliğin asıl kaynağı bilgidir. Bilgi, teknolojik ilerleme başta olmak üzere mal ve hizmet üretme gibi bütün alanlarda sürdürülebilir rekabet sağlayarak fark atma konusunda en önemli araçtır. İnovasyonun gerçekleşmesinin de ön koşuludur. Işık ve Kılınç (2013: 22) bilginin, daha etkin, daha az maliyetle mal ve hizmet üretme tekniklerinin geliştirilmesini sağlarken; özellikle günümüzde ayrıca inovatif süreçlere de yardımcı olarak bireylere ve devletlere büyük avantaj sağladığını belirtmektedirler. Bilgi olmadan inovasyon, gelişme ve ilerlemenin de olması düşünülemez. Bilgi çağında yaşadığımız için de çağdaş medeniyetlerde ilerleme bilim ve teknolojiye dayanmaktadır. Sadece bilgiyi üretmek de yeterli değildir. Bilgiyi doğru zamanda doğru yere ulaştırabilmek de bir o kadar önemlidir. Bilginin değer yaratması paylaşılması ile mümkündür (Uçkan, 2009: 9). Bilginin üretilmesi kadar, özellikle ulusal düzeyde yaygınlaştırılmasının sağlanması (Günaydın, 2011: 54) da ülkesel büyümenin sağlanmasında çarpan etkisi taşımaktadır. İnsanlar arasındaki iletişim sonucu oluşan enformasyon akışı bilginin üretilme hızını artıracaktır (Atılgan, 2009: 202). Özellikle de inovasyon kapasitesinin istihdam ve gelir düzeyini arttırarak büyümeyi sağladığı (Günaydın, 2011: 55) düşünüldüğünde bilginin üretilmesi kadar dağıtılmasının da önemli olduğu anlaşılmaktadır. Son olarak da milli savunma gibi bazı konularda ise bilginin korunmasının sağlanmasının da gerekebileceği unutulmamalıdır. Sokrates “iyi olan tek şey bilgi, kötü olan tek şey bilgisizliktir” (Atılgan, 2009: 201) derken bilginin önemini yüzlerce yıl önce çok iyi görmüştür. Toffler, (aktaran Kozlu 2003: 30) gelecekte meydana gelecek olan iktidar savaşlarının kaynağının bilginin denetimi olacağını belirtmiştir. Shakespeare, Hamlet adlı ünlü eserinde günümüzden yaklaşık dört yüz yıl önce “Olmak ya da olmamak” demiştir; bugünlerde yaşasaydı şöyle diyebilirdi: “Bilmek ya da bilmemek…”
Mak. Müh. Bilâl AYDEMİR (Ar-Ge Departmanı)